Antalya Hangi Oğuz Boyundan? Felsefenin Işığında Kimlik, Tarih ve Varlık Üzerine Bir Düşünme Bir Filozofun Sorgusu: Kimlik Nereden Başlar? Bir filozof, tarihin derinliklerine yalnızca bilgi arayışıyla değil, anlam arayışıyla da bakar. “Antalya hangi Oğuz boyundan?” sorusu, yüzeyde tarihsel bir merak gibi görünür; oysa derinlerde, insanın kendini, kökenini ve aidiyetini anlama çabasının bir tezahürüdür. Bu soru, yalnızca etnik bir soy kütüğünü değil, aynı zamanda varlık, bilgi ve etik arasında kurulan gizli bağları da açığa çıkarır. Antalya, Selçuklu döneminde Yörük ve Türkmen boylarının yerleşim alanı olmuştur. Özellikle Teke Yörükleri olarak bilinen toplulukların kökeni, Oğuzların Kınık, Avşar ve Bayındır boylarına kadar uzanır. Ancak…
8 YorumYazar: admin
Şimdiki Gribin Adı Nedir? Kelimelerin Çığlığı, Edebî Atımlar ve Hastalığın İzleri Bir Edebiyatçının Daveti: Sözcüklerin Nefesiyle Başlamak Kelimeler, görünmeyeni görünür kılar; bir çağrışım, bir uyumsuzluk, bir fısıltı. Sözcükler diridir, içimizde yanan bir ateşin kıvılcımıdır. Hastalık geldiğinde kelimeler suskun kalmaz — onların dili, bedenin sancısını dile getirir. Şimdiki gribin adı ne olabilir ki? Onu bir adla çağırmak, onu anlamanın, ona tanıklık etmenin ilk adımıdır. Edebiyat, hastalığı yalnızca fizyolojik bir olgu değil, ruha batan bir iz, bir korku gölgesi, bir çaresizlik ironisi olarak okur. Bu yazıda “grip” tespitinin ötesine geçerek; hastalığın adını edebi temalar, karakterler ve metinsel yankılar üzerinden sezmeye çalışacağız. Grip…
Yorum BırakKanaat Ne Demek? Sorularla İslamiyet Işığında Bir Hikâye Bazı kelimeler vardır ki, sadece bir sözlük tanımıyla anlatılamaz; onları anlamak için bir hayat yaşamak, bir yolculuğa çıkmak gerekir. “Kanaat” işte böyle bir kelime… Bugün sana bir kavramı değil, bir ruh hâlini, bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Belki içinde kendini bulacaksın, belki de unuttuğun bir değeri yeniden hatırlayacaksın. İki Yol, Bir Hakikat: Yusuf ve Zeynep’in Yolculuğu Yusuf, kırk yaşlarında, başarılı bir iş insanıydı. Planlı, çözüm odaklı, stratejik düşünen bir karakterdi. Her şeyi daha fazla kazanç, daha yüksek statü ve daha büyük başarı üzerine kurmuştu. “İnsanoğlu çalıştıkça kazanır,” derdi hep. Onun için hayat, hedeflerle…
Yorum BırakNazım İmar Planında Neler Gösterilir? Mekânın Kültürel Kodlarını Okumak Bir Antropoloğun Gözünden: Mekân, Kültür ve Yaşamın Haritası Kültürlerin çeşitliliğini anlamaya çalışan bir antropolog için her şehir, bir metinden farksızdır. Her sokak bir cümle, her meydan bir sembol, her yapı bir anlam göstergesidir. Nazım imar planı ise bu metnin görünmeyen dili — yani insanın, toplulukların ve kimliklerin mekânsal düzen içinde kendini nasıl var ettiğini gösteren bir kültürel haritadır. Bir nazım imar planına yalnızca teknik bir belge olarak bakmak, onu eksik okumaktır. Çünkü o plan, toplumun ritüellerini, sosyal ilişkilerini ve güç dinamiklerini taşır. Her çizgi, yalnızca bir yolun değil; bir yaşam biçiminin…
Yorum Bırak“Güler misin?” Nasıl Yazılır? – Dilin Kuralları ve Anlamın İncelikleri Üzerine Bir İnceleme 1. Türk Dil Kurumu’na Göre Yazım Türk Dil Kurumu (TDK) yazım kurallarına göre, “güler misin?” ifadesinde soru eki olan “misin” ayrı yazılır. Yani doğru kullanım: güler misin? şeklindedir. TDK, soru eklerinin daima ayrı yazılmasını önermektedir. Bu kural, dilin anlaşılabilirliğini ve yazım birliğini sağlamak amacıyla belirlenmiştir. Kaynak: Soru Eki mı, mi, mu, mü’nün Yazılışı 2. Dilbilgisel Açıklama Türkçede “güler misin?” gibi ifadelerde “güler” fiili ile “misin” soru eki arasına herhangi bir bağlaç veya ek getirilmediği için bu tür birleşik fiillerde eklerin ayrı yazılması gerekmektedir. Bu durum, dilin mantığına…
Yorum BırakKalp hastalığı nasıl başlar biliyor musunuz? Aslında çoğu zaman “aşk” zannederek! Çünkü göğsünüzde bir sıkışma olur, nefesiniz daralır, eliniz ayağınız titrer… ama bir bakmışsınız sevgiliniz değil, damarlarınız tıkanmaya başlamış. Kalp bazen gerçekten kırılıyor, ama bu kez duygusal değil, biyolojik bir mesele! Kalp hastalığı genelde sessiz başlar, sonra bir sabah kahvaltısında tostun kenarına göz dikerken sizi “ufaktan uyarır”. Bu yazıda biraz güleceğiz, biraz düşüneceğiz, ama en çok “kalbim bana ne demek istiyor” diye iç sesimize kulak vereceğiz. Kalp hastalığı: Bir aşk hikâyesi gibi başlar İlk başta hiçbir şey fark etmezsiniz. Tıpkı yeni bir ilişki gibi. Damarlarınız sessizce daralır, kolesterol damarlara naz…
Yorum BırakGöz Çevresi İçin Hangi Yağ Kullanılır? Bir Psikoloğun Zihin, Beden ve Öz Bakım Üzerine Düşünceleri Bir psikolog olarak beni her zaman büyüleyen şey, insanların görünürde küçük seçimlerinin aslında ne kadar derin psikolojik süreçleri yansıttığıdır. Örneğin, birinin göz çevresi için hangi yağı tercih ettiğini sorması, yalnızca bir cilt bakım rutiniyle ilgili değildir. Bu soru, bireyin kendine nasıl yaklaştığını, duygusal ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını ve toplumsal etkileşimlerinde nasıl bir imaj kurduğunu da açığa çıkarır. Bugün, “Göz çevresi için hangi yağ kullanılır?” sorusunu bilişsel, duygusal ve sosyal psikolojinin merceğinden inceleyeceğiz. Bilişsel Psikoloji: Seçimin Ardındaki Zihinsel Süreçler Bilişsel psikolojiye göre insanlar karar verirken bilgiye, algıya…
Yorum BırakGöstergeç Nasıl Çalışır? Anlamın Geçitlerinde Bir Felsefi Yolculuk Bir filozofun bakışıyla dünyaya yöneldiğimizde, her şeyin ardında bir anlam geçidi olduğunu fark ederiz. İnsan zihni, nesnelerden, kelimelerden ve simgelerden sürekli olarak anlam üretir. İşte bu geçitlerin her biri bir göstergeçtir: duyusal olanı düşünsel olana, nesneyi fikre, görüleni kavrana dönüştüren bir ara yüz. “Göstergeç nasıl çalışır?” sorusu bu yüzden yalnızca teknik değil, aynı zamanda felsefi bir sorudur. Çünkü bu mekanizmayı anlamak, insanın bilme, var olma ve eyleme biçimlerini anlamaktır. Epistemolojik Perspektif: Bilgiye Giden Yolda Göstergeç Epistemoloji, yani bilgi felsefesi, insan zihninin dünyayı nasıl kavradığıyla ilgilenir. Göstergeç bu bağlamda, duyularla algıladığımız nesneleri zihinsel…
Yorum BırakGres Yağı Nerede Bulunur? Sanayiden Mutfağa Uzanan Sessiz Kahraman Gres yağı, yağ (mineral/sentetik), kalınlaştırıcı (sabun veya sabun dışı) ve katkı paketlerinden oluşan yarı katı bir yağlayıcıdır. Akışkan yağların tutunamadığı, toz ve suyun zorladığı, parça toleranslarının yüksek olduğu sistemlerde yüzeyler arasında koruyucu bir film tabakası kurarak sürtünme, aşınma ve korozyonu azaltır. Modern sınıflandırmalarda en çok NLGI kıvam numarası ile anılır; 000’den 6’ya uzanan bu skalada NLGI 2, otomotiv ve genel sanayi için “orta kıvam”ın altın standardıdır. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Tarihsel Arka Plan: Hayvansal Yağdan Endüstriyel Greslere Gresin kökeni, tekerlek ve kızakların hayvansal yağlarla yağlandığı antik çağlara kadar uzanır. Metal çağında yükler ve hızlar…
Yorum BırakBazen hayatın tam ortasında, bir anda “hararet” bastığını hissedersin. Sadece bedende değil, kalpte de. İşte bu hikâye, o anlardan birinde başlayan bir yolculuğun hikâyesi… Hararet Nasıl Geçer? Bir Yaz Akşamının Hikâyesi Güneş, denizin üzerinden kızıl bir perde gibi batarken, Elif ellerini serin suya daldırmış, düşüncelere dalmıştı. “İçim yanıyor,” dedi kendi kendine. Sıcak hava mıydı onu böyle yakan, yoksa içindeki sarsıntı mı? O an yanına gelen Mert, elindeki soğuk limonatayı uzattı. “Bak,” dedi gülümseyerek, “bilim der ki, hararet vücuttan değil, kafadan başlar. Önce düşünceleri soğutmak lazım.” Elif hafifçe güldü. “Sen hep çözüm odaklısın,” dedi. “Benim içim yanarken sen strateji yaparsın.” Mert…
Yorum Bırak