Banu Alkan Türk Mü? Üzerine Cesur Bir Tartışma
Banu Alkan… Türkiye’nin 80’li yıllarının ikonlarından biri, bir dönem “Türk Sineması” denince akla gelen ilk isimlerden. Sadece oyunculuğuyla değil, stili, kişiliği ve medya ile olan ilişkisiyle de efsaneleşmiş bir isim. Ama “Türk mü?” sorusunu sormak, bu kadar popüler bir isim için biraz çelişkili değil mi? Düşüncelerimi netleştirirken, hem sevdiğim hem de sevmediğim yönleriyle Banu Alkan’ı ele alacağım.
Banu Alkan Kimdir? Gerçekten Türk Mü?
Önce bir durup bakalım: Banu Alkan kimdir? Genellikle “Türk sinemasının divası” olarak bilinen Alkan, 1963 doğumlu ve Türk bir aileye mensup. Peki o zaman neden “Türk mü?” diye soruyoruz? Çünkü Alkan’ın bazı açıklamaları, geçmişi ve yaşam tarzı, zaman zaman bu soruyu gündeme getirmiştir. Ancak, Alkan’ın kimliği hakkında yapılan yorumlar çoğunlukla yüzeysel ve önyargılıdır. Çünkü kimlik, kültür, milliyet gibi kavramlar tek bir özellik ile tanımlanamaz. O yüzden bu soruyu sormak bile, içinde çok fazla sosyo-kültürel baskı barındırıyor.
Her ne kadar Banu Alkan, özellikle sinema sektöründe Türk halkının sevgisini kazanmış bir isim olsa da, bazen toplumsal normlarla çelişen hareketleri, olaylara yaklaşım tarzı, yabancılaşma hissi gibi nedenlerle “Türk mü?” sorusu akıllarda yer ediyor. Ancak, günümüzdeki Türk sinemasının ve popüler kültürünün nasıl şekillendiğine bakınca, Banu Alkan bu soruyu sormayı biraz haksızlık gibi hissettirebilir. Ne de olsa o, zamanının en büyük figürlerinden biri ve sinemamızın bir parçası.
İçimdeki ses: “Ya tamam, kadının hayatı onun seçimi, niye sürekli etiketliyoruz? Kimlik nedir ki?”
İşte bazen o kadar fazla düşünmek, her şeyin altını çizmek bana kalırsa fazla kasvetli oluyor.
Banu Alkan’ın Güçlü Yönleri
Banu Alkan’ı sevmenin birçok nedeni var. Sinemadaki etkisi, “Yeşilçam dönemi”nin ne kadar özgürlükçü, cesur ve eğlenceli olduğunu hatırlatıyor. Bir dönemin “fitil” simgesine dönüştü. Bir de o ünlü bakışı var ya… Neyse, bence en büyük güçlü yönlerinden biri, kendi kimliğini, varoluşunu her zaman net bir şekilde ortaya koyabilmesi. Popüler kültürün o dönemki starlarından biri olarak, medyada sürekli yer almak ve gündemde olmak da kolay iş değil. Alkan’ın çok sayıda televizyon ve sinema filmiyle büyüyen nesillerin hayal dünyasında ciddi bir etkisi oldu.
İçimdeki ses: “Evet, kabul. Çekici, cesur ve medya ile olan ilişkisi çok güçlüydü. Onunla ilgili eleştirilecek o kadar şey varken, güzelliğini ve zekasını bir kenara koyamam.”
Bir de Alkan’ın kültürle olan ilişkisini göz ardı edemem. Türkiye’deki popüler kültürün şekillenmesinde ona benzer isimlerin çok büyük etkisi oldu. Şu an onu tanımayan bir insan yoktur, ya da tanımamak zor. Bir dönemin sinema anlayışını tam anlamıyla yansıtan, sinema tarihine iz bırakmış bir oyuncu. Tüm bunlar, onu sadece bir Türk oyuncusu olmaktan çok, o dönemin kültürel simgesi yapıyor.
Banu Alkan’ın Zayıf Yönleri
Ama tabii her övgünün bir karşısı vardır. Alkan’ın zayıf yanları da göz ardı edilemez. Kendisi zaman zaman yaptığı açıklamalarla eleştirilen bir isim oldu. Toplumdaki kimlik sorunu, ona yönelik bazı eleştirilerin temelini oluşturuyor. Özellikle, bazı röportajlarında söyledikleri, ne kadar “özgür” ve “cesur” olsa da, bazen fazlasıyla “yüzeysel” kalabiliyor. Alkan, bir dönem göçmen kökenli olduğu yönündeki imaları ve geçmişinin “yerli” kimliği ile ilgili yaptığı tartışmalarla gündeme gelmişti. Bu gibi açıklamalar, bazen onu toplumsal normlarla çelişen bir figür haline getiriyor. Kimlik üzerinden kurduğu bazı bağlantılar, biraz fazla karmaşıklaşabiliyor.
İçimdeki ses: “Kadın hâlâ izlediğimiz bir dönemin simgesi ama bunları göz ardı edemem. Neyse, belki de o da bir noktada ‘kendi kimliği’ne doğru bir yolculuğa çıkmıştır.”
Alkan’ın milliyetçilikle ilgili açıklamaları da bazı kesimler tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Özellikle “Türk sinemasının dışına çıkmış” ve “batılılaşmış” bir bakış açısına sahip olması, ona karşı oluşan bazı eleştirilerin temel nedenleri arasında yer alıyor. İşin garip tarafı, bu tür açıklamalar toplumun her kesimi tarafından farklı yorumlanıyor. Kimisi onu “özgür ruhlu” bir kadın olarak görürken, kimisi “gerçek Türk kimliğiyle ne kadar örtüşüyor?” diye sorguluyor.
Banu Alkan: Sadece Bir Yıldız Mı?
Banu Alkan’ın kimliğini tartışmak, aslında daha büyük bir soruyu gündeme getiriyor: “Türk kimliği nedir?” Eğer Banu Alkan, Türk sinemasının önemli bir parçasıysa, o zaman onun kimliği de tartışılacaksa, hepimizin kimliği sorgulanmalı. Çünkü bugün Türkiye’de herkes bir şekilde başka bir kültürün izlerini taşıyor ve bu kültürler birbirine karışıyor. Belki de gerçek soru şudur: “Banu Alkan, Türk mü? Yoksa Türk kimliği, sadece etnik kökenle mi sınırlıdır?”
Sonuç olarak, Banu Alkan’ın kimliği üzerine düşündüğümüzde, sorunun ne kadar derin olduğunu ve ne kadar çok katmanı olduğunu fark ediyorum. O sadece bir oyuncu değil, Türk sinemasının ve popüler kültürünün bir parçası. Onun kimliğini sorgulamak, aslında toplumumuzun “kimlik” anlayışını da sorgulamak anlamına geliyor. Hem onu seviyorum hem de eleştiriyorum. İşte bu, hem Banu Alkan’ın hem de toplumumuzun bir yansıması.